Kocaeli Hacamat ,Derince Hacamat ,Golcuk Hacamat ,Darica Hacamat ,Basiskele Hacamat ,İzmit Hacamat, Dilovasi Hacamat, Gebze Hacamat ,Korfez Hacamat ,Kandira Hacamat, Karamursel Hacamat ,Kartepe Hacamat ,Cayirova Hacamat
  Kocaeli Hacamat
 

Hacamat deriden ufak çizikler üzerine yapılan vakumlama yardımıyla kirli kanı alma işidir. Hacamat, kılcal damarlarda birikmiş olan toksik maddeleri temizleyen en pratik ve yan etkisi olmayan mükemmel bir tedavi şeklidir. Bu şekilde o bölgedeki kan akışı düzenlenerek, organın hastalığının iyileşmesi sağlanır, temiz ve düzenli kan dolaşımı başlamış olur. Kan üretimiyle görevli organları uyarır, bağışıklık sistemini güçlendirir, vücudun direncini artırır, ağrıları giderir, hastalıkları önler. 

Eğitimli haccamlar tarafından yapılan hacamatın hiç bir yan tesiri olmaz. 

Hacamat normal şartlarda damardan kan verme işlemi ile kıyaslanamaz. Kan verme işleminde vücudun kullandığı açık renkli temiz kan gider. Hacamatla alınan kan ise pıhtılaşmış, jöle kıvamında, tamamen pis ve zararlı kandır. Bu pelteleşmiş pis kan; kan olma özelliğini tamamen kaybetmiş, vücudun artık ve kullanmadığı, damarda dolaşmayan, toksik maddeler içeren bir özelliktedir.

 

Peygamber Efendimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem) Hadis-i Şerif'de "Mirac'dan inerken hangi Melek cemaatine rastlasam. Ey Muhammed (Sallallahü aleyhi ve sellem)! Ümmetine hacamat olmalarını emret! dediler." buyurmuştur. Peygamber Efendimiz (Sallallahü aleyhi ve sellem) hayber'de zehirli koyun buduyla zehirlenildiği zaman, Cebrail Aleyhisselâm kendisine hemen kafasının arkasından hacamat yaptırmasını söylemiştir. 

"Hacamat her hastalığa faydalıdır,uyanık olun hacamat olun."

HACAMAT YAPTIRMAK ISTEYENLER NE YAPMALI?

1. Aç karnina gelmeleri gerekir. 
2. Eşiyle bir gün önce ve sonrasi dan “Cima” ilişkide bulunmamasi gerekir hacamattan üç gün sonrasina kadar, ilişkide bulunmamasi faydali olur. 
3. Hacamat olan kimse o gün fazla su içmez. 
4. 1 gün öncesinden 3 gün sonrasina kadar: Acili, Süt, Tuzlu, Yag, Yumurta, Ekşi, Hayvansal ürünler , Çukolota, yememelidir. 
5. Bir gün önceden Kiraz yememesi münkünse bir ay evelden baþlamasi. 
6. Hacamat´dan sonra yaklasik 6 Saat uyumamali. 


KIMLER HACAMAT OLAMAZ: 

Kalp, Seker, Tansiyon, Kan inceltici kullanan, Kani durmayan, kisiler olamaz.

Hacamat geçmis yila Deva, gelecek yila Sifa´dir Hacamat ol Sihhat bul.

ÇOCUKLARDA HACAMAT

İran'da Kermenşah tıp fakültesinde 1 yaş üzeri 10 yaş altı 4 bin denek den 3 bin çocuğa hacamat yapılmış , diğer 1000 çocuğa hacamat yapılmamış ve aradaki fark şöyle gözlemlenmiştir;


1-Altını ıslatma problemleri olan çocuklarda %92 oranında başarı gözlemlenmiştir. Bunlardan %83 oranı tamamen altını ıslatmayı bırakmış, küçük bir oran ise çok az veya nadiren ıslatma huyu kalmıştır 2-Çocuklarda, yaşlarına göre daha olgun tavırlar sergiledikleri görülmüştür. 3-Çocuklarda ve ergenlerde konsantrasyonları artırıp, öğrenmeleri, zekâları ve hafızaları güçlendirmesi. 4-Daha güzel ve diri bir yüz, cilt ve saç kazandırır. 5- En önemlisi ailelerin sürekli şikayet ettiği huysuzluk diye tabir edilen sürekli mutsuz çocuklarda çok tesirlidir. 6-Ergenlikte cinsel yönden buluğa erme buhranını daha mutedil kılar ve sakin bir şekilde seyretmesini sağlar. 7-Hacamat yaptırdıktan sonra, hacamat yapılmayan çocuklara göre çok daha az soğuk algınlığı ve grip gibi enfeksiyon hastalıklarına yakalanıyor ve bağışıklık sistemleri güçleniyor. ( bu yetişkinler içinde geçerlidir.) 8- Hızlı büyüme, kısa boylu çocuklar boy ve kilo artışı hacamat yapılan çocuklarda daha olumlu farklar görülmektedir. 9- Huysuzluk, hareket bozuklukları, asabiyet, agresif ve ters hareketleri en aza inmektedir. 10- Kafadan ve kulak arkasından hacamat olan çocuklarda yaşıtlarına göre derse olan ilgileri ve öğrenme hızında çok fazla artış gözlemlenmiştir. 11-Yemeğe karşı iştahları artar. 10- Kardeşleri kıskanma veya oyuncakları paylaşmama gibi huysuzluklar tamamen kalktığı gözlemlenmiş, yaşlarına göre daha olgun tavırlar sergiledikleri görülmüştür…
11- Daha güzel ve mutlu bir yüz, cilt ve saç kazandırır. 12-Aklı, dikkati artırır. Ezberleyenin hafızasını kuvvetlendirir. 13-Hacamat yaptıran kişiler zamanla iç dünyalarında kendileri ve yaradanla barışık, çevresi sosyal, arkadaşları tarafından aranan birisi haline gelir. Bunun nedeni kaygı ve endişelerden arınmış herkes çevresine enerji ve huzur yayar. Pozitif enerji de denilen dengeli, sukunet hali olur. 14-Hacamat yaptıranların analitik düşünme yetenekleri artar, hızlı ve doğru karar alma yetenekleri gelişir. 15-Lenfatik (mikroplarlar savaşan lenf sistemi) ni harekete geçirir. 16-Metobolizmayı düzenleyerek (hızlandırarak) bağışıklık sistemini güçlendirir. hacamat yaptıranlar daha az hastalıklara yakalanır, daha sağlıklı ve daha dinç görünüme sahip olurlar. 17-sağ ve sol beyin lobları daha etkin ve dengeli kullanılmaya başlanır. 


Hacamatın en fazla fayda gösteren ve tesir edeni çocuklara yapılanıdır. Malezya, Endonezya gibi müslüman ülkelerde 45 günlük bebeklere dahi uygulandığı ve hacamat yapılan bebeklerde akıtılan 2-3 damla kan sonrası gece ağlama ve huysuzluk durumlarının kalktığını ve daha rahat uyuduklarını, hastalıklardan kurtulduğunu belirten aileler çoktur. Eskiden yeni doğan bebeğe kuyruk sokumdan hacamat yapılırdı. Hacamatla, doğumda oluşabilen beyin ödemlerini omurganın sıvı dola­şımına çekerek, beynin çalışmasına rahatlık sağlanırdı. Belki bu sebepten eski çocuklar, bugünkü çocuklara nazaran daha rahat uyurdu, uslu, saygılı ve akıllı olurlardı. Hacamat tek başına çocuklarda takriben 43 hastalığı kesin tedavi eder. (bu hastalıklardan bazılarının henüz kesin tedavisi bulunamamıştır). Örnek olarak; sinüzit, alerji, iştahsızlık, gece altını ıslatma, boy kısalığı ve surattaki sivilceler gibi… Çocuklara ve ergenlere düzenli bir şekilde (ister hasta olsun ister olmasın) doğuştan gençliğe kadar hacamat yapılırsa kayda değer hiçbir ruhsal ve bedensel hastalığa yakalanmazlar. Ömürlerinin sonuna kadar son derece sağlıklı ve dayanıklı bir şekilde yaşamak onlara güvence edilir. Sağlıklı çoçuklara takriben her altı ayda bir hasta çocuklara düzelinceye kadar hacamat yapılmalıdır. İmam Caferi Sadık (R.a.) : “Hacamat çocuklar için aynı ağacın koruyucusu gibidir.” diye buyurmuştur. onların sahip olduğu semavi ilimde göz önünde bulundurulursa; hacamatın gençler ve çocuklar üzerindeki ruhsal ve cismi açıdan ilerlemesi ve yükselmesinde yerinin ne kadar büyük olduğunu çok iyi anlarız. Bir hadis-i şerifde peygamber efendimiz(s.a.v) buyuruyorki; ‘sizin tedavi olmak için başvuracağınız en iyi çare sülük ve hacamattır’ (hadis-i şerif) (Nesei)

İLAÇLA TEDAVİ

"Yıllardır doktorum ilaçla iyileşen hastaya rastlamadım"  

A Haber'de yayınlanan Mehmet Ali Önel Yönetimindeki Deşifre Programı'nda, sağlık sektörü mercek altına alındı. Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan, Prof. Dr. Ahmet Özdoğan, Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, Prof. Dr. İlknur Aslanoğlu ve Prof. Dr. Gülümser Heper'in konuk olduğu programda, hastaların nasıl müşteri olarak görüldüğü, küresel tıp endüstrisi ve ilaç kartellerinin, dünya sağlık sistemine nasıl yön verdiği çok çarpıcı tespitlerle gözler önüne serildi.  

PROF.DR KILIÇASLAN: ALLAH BİZİ SAĞLIK SANAYİNDEN KORUSUN 

Göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan da Türkiye'yi de kıskacına alan küresel tıp endüstrisinin neredeyse tüm ulusları kendisine bağımlı hale getirdiğine dikkat çekerken "Her sabah evden çıkarken, Allah bizi sağlık sanayinin eline düşmekten korusun diye dua etmek lazım" dedi.  Hasta mıyız? Yoksa müşteri mi? sorusunun yanıtının arandığı Deşifre Programı'nda Kardiyolog Prof. Dr. Gülümser Heper'in şok eden açıklamaları dikkat çekti..  
Heper: "Yıllardır doktorum, ilaçla iyileşen hastaya rastlamadım, ilaçlar hastalığı bir süreliğine uyutuyor, hastalık sonra tekrar nüksediyor. Ben hastalarımı uyarıyorum, ne olur bana hasta olarak gelmeyin. Hastalıklardan korunmaya çalışın. Koruyucu tedavi hastalığın tedavisinden daha önemlidir." uyarısında bulundu.  Küresel ilaç kartelleri ve tıp endüstrisinin dünya çapında sağlık hizmetlerini kontrol ettiğini belirten Heper, "Bu sisteme direnen ülke Küba'da sağlık hizmetleri ücretsiz, devlet tarafından karşılanıyor, bu yüzden birçok hastalık yok. Söz gelimi ne kolesterol hastalığı ne de kolesterol ilacına Küba'da rastlayamazsınız"

 

HASTALIKLAR

Peygamberimiz hacamatın faydası ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: “Hacamatta şifa ve bereket vardır. 

Peygamberimiz (s.a.v) hacamatta şifa olduğunu buyurmakta (Buhari, Tıb 7; İbn Mâce, Tıb 22; Ahmed b. Hanbel, I, 246) ve


Ayrıca hacamat aklı ve hıfzetme (ezberleme) gücünü arttırır. (İbn Mâce, Tıb 22) 

 hacamat yaptıranın herhangi bir hastalık için, bir başka ilâçla tedavi olmasa da zarar görmeyeceğini bildirmektedir. (Ebû Dâvûd, Tıb 4; İbn Mâce, Tıb 21) Allah Resulü’nün bu mübarek beyanları, kan aldırmanın çok etkili bir tedavi metodu olduğunu ve usullerine riayet edilerek yapıldığı takdirde önemli faydalarının olacağını göstermektedir. 

Zamanımızın tıp ve ilim adamları kan aldırmanın birçok yararlı ve tedavi edici tesirinin bulunduğunda ittifak hâlindedir. Amerikalı bir profesör kanın temizlenilmesi ile birçok hastalığın tedavi edilebileceğini iddia etmiştir. Kanın temizlenmesiyle hastalıklara karşı başarılı sonuç alınması, hacamatın önemini ortaya koymaktadır. Özellikle psikiyatrik rahatsızlıklarda bunu daha da önemli olduğu belirtilmektedir.  Sağlığı yerinde olanların kan vermesi kemik iliğini harekete geçirmekte, kan yapımı hızlanmakta böylece kanın temizlenmesi kolaylaşmaktadır. Bahar yorgunluğu dediğimiz vücudun umumi âhengini bozan bitkinlik, hâlsizlik doğuran hastalıklar bahar mevsiminde kan vermek suretiyle düzeltilebilir. Kış aylarında vücutta biriken metabolizma artıkları ve zehirli maddeler baharda kan vermekle hızlanan kan yapımı sayesinde süratle vücuttan atılmaktadır. Dolaşıma çıkan pıhtılaşmayı önleyici bazı maddelerin temizlenmesi, damar sertliklerinin önlenmesi ve damarların korunması da kan vermenin faydaları arasındadır. (Emiroğlu, s. 81) 

Bugünün tıbbında genellikle elli yaşın üzerindeki kişilerde görülen sebebi bilinmeyen, organizmada alyuvar kitlesinin devamlı ve mutlak suretle artmasıyla meydana gelen Polsitemia Vera isminde bir hastalık tespit edilmiştir ki, hastada baş ağrısı, baş dönmesi halsizlik, fenalık hissi, geçici körlük, görme keskinliğinde azalma vb şikâyetleri görülmektedir. Bu hastalık kan alma suretiyle tedavi edilir. Böylece kısa zamanda alyuvar kitlesini azaltarak hastalığın vücut için kötü olan etkileri önlenmiş olur. Her defasında 300 ml. kan alınır ve bu haftada 1–2 kere uygulanır. Bu işleme alyuvarlar sayısı normal seviyeye gelinceye kadar devam edilir. Böylece bu hastalık, sadece hastadan kan alınmak suretiyle kontrol altında tutulabilir. 

Kan vücuttan çıktığında yerine plazma adı verilen bir vücut sıvısı geçecek ve kanın sulanması sağlanmış olacaktır. Kanın sulanıp incelmesi, kandaki alyuvar yoğunluğunu azaltır. Böylece kalb, beyne daha rahat pompalama yapar. Kan emilince, kandaki oksijen taşıyıcı madde olan hemoglobin seviyesi de düşer. Bu yüzden kan, beyine yeterli oksijeni taşıyabilmesi için daha hızlı akmaya başlar. Akışkanlık özelliği artan kanın aynı zamanda çevredeki, beyin ve karaciğerdeki dolaşımı da düzelmiş olacaktır. Böylece kan akışının artmasıyla insan yorgunluktan ve halsizlikten kurtulacaktır. Âni sol kalb yetmezliği ve buna bağlı akciğer bozukluklarında da kan almak suretiyle tedavi yapılır. Âni sol kalb yetmezliğinde toplardamar yoluyla süratle ve fazla miktarda (500 ml) bir kan alımı kalbe kan dökümünü azaltarak sağ kalb atım hacmini azaltmak suretiyle sol kalb yükünü hafifleteceğinden âni sol kalb yetmezliği ve buna bağlı akciğer bozukluklarına ait krizlerde hastayı kısa zamanda rahatlatabilir. (Denizkuşları, s. 115) 

Hacamatla, kılcal damarlardaki tıkanıklıklar açılır. Kandaki ve dokulardaki gaz ve toksinlerin hacamatla atılması, hacamat yapılan bölgeye bağlı damarlardaki kan akımını canlandırır. Hacamat, dokuların beslenmesi ve oksijenlenmesini artırır, sertlikleri ve ödemleri çözer. Hacamat kan üretimiyle görevli organları (kemik iliği, karaciğer, dalak) uyarır, bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, vücuda direnç kazandırır, ağrıları giderir, hastalıkları önler. Kansızlık, bel tutulması, eklem ağrıları, baş ağrıları, bel, boyun fıtığına ve kireçlenmesine bağlı ağrılar, dalak, karaciğer hastalıkları, enfeksiyonlar, sinirsel, psikolojik ve her türlü hastalığın tedavisinde etkili olduğu belirtilmektedir. (Salih, s. 141) Süreklilik arz eden kronikleşmiş birçok hastalıklarda; migren, romatizma, mide bağırsak rahatsızlıkları, el ve ayaklarda üşüme, şeker hastalığı, zihnî ve ruhî birçok hastalıklarda, böbrek hastalıklarında kan vermenin faydası bilinmektedir. Vücudun farklı bölgelerine uygulanan hacamatın daha birçok hastalığın tedavisinde iyi neticeler verdiği tecrübelerle ortaya konmuştur. St. George’s Üniversitesi’nde öğretim görevlisi Doç. Dr. Ahmed Younis, East Anglia Üniversi­te­si’nden Dr. Kaleem Ullah ve uluslar arası hacamat terapisti sertifikası sahibi Faruk Günindi hacamatın faydaları ile ilgili dünyanın değişik yerlerinde seminerler vermekte, Younis her türlü ağrılarda ve hastalıklarda hacamat terapisini kullandıklarını ve çok başarılı sonuçlar aldıklarını belirtmektedir. Avrupa’nın en büyük bilim festivali olan İngiltere Bilim Festivali’nde 2006 yılında Hacamat’ı tanıtan Younis’un bu konudaki araştırmaları da saygın bir alternatif tıp dergisinde yayınlanmıştır. (Bk. ISPUB, vol 4. No1, 2007)  

Hacamat yapılırken bazı hususlara da dikkat edilmesi gerekmektedir. Bulaşıcı hastalıklara yakalanmamak için bu tedavide mutlak suretle hijyene önem verilmeli ve bu işi iyi bilen ehil insanlara yaptırılmalıdır. Hacamat yaptıracak kişinin daha önce bir tahlil yaptırarak kan durumunu ve vücuttaki kan seviyesinin kan vermeye elverişli olup olmadığını öğrenmesi gerekmektedir. Zîrâ kan seviyesi düşük anemik ve hemofili hastaların hacamat yaptırmaları kendilerine zarar verebilir. Yine hacamat çok ihtiyar ve zayıf kişilere, kalb yetmezliği olanlara, hamilelere, tansiyonu çok düşük olan kişilere önerilmemektedir.

 
  hacamat.tr.gg  
 

İletişim :derincehacamat@gmail.com

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol